HAK ŞERLERİ HAYREYLER
HAK ŞERLERİ HAYREYLER
Durali Doğan
Değişen insanlar, insan yargıları, davranışları, değerleri Marifetname’de ne güzel anlatılmış.
18. Yüzyılda Erzurum’da yaşamış İbrahim Hakkı’nın “Marifetname” adlı eserinde birçok insan çözümlemelerine yer verilmiş.
Kulun tam bir teslimiyetle Allah’a sığınmasını, rızkında ve tüm yaptığı işlerde Allah'ı kefil bilip sadece O'na güvenmesi ve razı olmasını sadece bir kıtayla anlatmış:
Hâk şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Diyen İbrahim Hakkı Hazretleri iyi bir tahsil görmüştür.
En dürüst dost, en uygun meclis arkadaşı, en seçkin yoldaş, yârların en hayırlısı ve sevgililerin en sevgilisi kitaplarla bir olmuş.
Türkçe eserlerde ağdalı bir dilin kullanıldığı dönemde eserlerinin büyük bölümünü nispeten sade bir Türkçe ile yazmış.
İbrâhim Hakkı, ilme, güzel ahlâka ve insana verdiği değer yanında kanaatkâr ve tok gözlü olmayı, minnetsiz yaşamayı ne kadar önemsediğini de göstermiştir.
Bütün mutasavvıflar gibi onun için de hayatın en yüksek gayesi mârifet, mârifetin en yüce derecesi mârifetullahtır. Mârifetullahın anahtarı kendini bilmek, kendini bilmenin anahtarı da âlemi bilmektir.
Ona göre; Allah bütün âlemi insanın buyruğuna vermiştir.
Eserlerinin bir kısmını manzum olarak kaleme alan İbrâhim Hakkı, genellikle Hakkı, bazen de Fakîrî mahlasını kullanmıştır.
Kırka yakın eser veren büyük bir alimdir.
Sen Hâkk'a tevekkük kıl
Teslim ol ve rahat bul
Her işine razı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Marifetname adlı eserinde yüz okuma teknikleri ile insanları tanıma anahtarı vermiş, karakter analizinin sırlarını paylaşmıştır. İnsanın yüz ifadelerinden, fiziki yapısından karakterlerini tespit etmiştir.
Naçar olıcak yerde
Nagah açar ol perde
Derman eder ol derde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Bu dizeler aynı zamanda şair olan Erzurumlu İbrahim Hakkı’ya ait olup yüzyıllardır söylene gelmektedir.
Marifetname’den birkaç örnek verelim:
Gözün çukur ve eğik olması kibirlilik alâmetidir.
Kara gözlü olanlar itaatkâr olur.
Gözün kanlı olması ise yiğitlik alametidir.
Boyu kısa olanın hilesi çoktur.
Gözleri gök olan zekîdir.
Ela gözlü ise edebli olur.
Gözü küçük olan hafif bir kişiliğe, gözü büyük olan ise zarif bir kişiliğe sahiptir.
Gözü yumru olan hasetçi olur.
Gözü orta büyüklükte olan gerçek dosttur.