Yahya Aksoy
Köşe Yazarı
Yahya Aksoy
f
 

ULUSAL EGEMENLİK 102 YAŞINDA-1

“Egemenlik,hiçbir anlam,hiçbir şekil ve hiç bir renkte ve belirtide ortaklık kabul etmez."Nutuk II.s.700"Toplumda en yüksek özgürlüğün,en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması,ancak tam anlamıyla millî  egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. Bu nedenle özgürlüğün de,eşitliğin de, adaletinde dayanak noktası  millî egemenliktir." ATATÜRKMillî sınırlarımız içinde, millet egemenliğine dayalı, bağımsız ve çağdaş bir devlet  olarak varlığımızı sürdürmek için " Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.Kuvvet birdir ve o,milletindir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir " diyen  Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerine ve  kuruluş felsefesine vurgular yapmıştır.  "Ulusal güçleri etken ve ulusal iradeyi egemen  kılmak esastır" ilkesi ve"Ya istiklâl ya ölüm" parolası ile 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan  Mustafa Kemal ,21-22 Haziran 1919 gecesi yazdırdığı Amasya Genelgesi'nde  "Yurdun  bütünlüğü,ulusun bağımsızlığı tehlikededir...Ulusun bağımsızlığını yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır..." ifadesiyle, bağımsızlık bilincine ve bağımsızlığın  ancak kendi gücümüzle sağlanacağına vurgu yaparak halka çağrıda bulunmuştur.Halkın temsilcilerinden oluşanTürkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 'de açılmıştır.  TBMM açılış tarihi Cumhuriyetimizin temeli olduğu gibi,23 Nisan ‘da ilk milli bayramımız olmuştur. Dünyada ilk çocuk  bayramıdır. Atatürk, bu millî ve mutlu günü, Türk çocuklarına armağan etmiştir. Birleşmiş Milletlerin, 1979 yılını, "Dünya Çocuk Yılı" olarak kabul etmesinden 59 yıl önce,Atatürk, Ulusun Egemenlik Bayramı'nı, çocuklara  adayarak, onlara ne denli önem ve  öncelik verdiğini göstermiştir.  Atatürk ,bu alanda da öncü ve örnektir.  Tarihe altın sayfalarla yazılan Kurtuluş Savaşımızın ve çağdaş temel ilkeler üzerinde  kurulan Türkiye Cumhuriyet'nin baş yapıtı, temel kaynak eseri Söylev'de(1919-1927)  Gazi Mustafa Kemal Atatürk şunları ifade etmiştir:"... Tek karar vardı.O da Ulus egemenliğine  dayanan,tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak. İşte İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar,bu karar olmuştur. Bu kararın dayandığı en sağlam düşünce ve mantık şu idi:Temel ilke,Türk Ulusu'nun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır.Bu ancak, tam bağımsız olmakla sağlanabilir." "TBMM 'nin bütün programlarının dayanağı şu iki temel ilkededir:Tam bağımsızlık,kayıtsız şartsız ulusal egemenlik. Birinci ilkenin açıklaması ulusal and "Mîsâk-ı Millî" dir. İkinci ve yaşamamız için gerekli olan ilkenin belirgin biçimi ise Anayasa,"Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'dur." 16 Ocak 1923; S.D.2.s.309 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun temel maddelerinden birincisi,"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.İdare usulü,halkın mukadderatını,bizzat ve fiili olarak idare etmesi esasına dayanır." şeklinde ifade edilmiştir."Bütün dünya bilmelidir ki, artık bu devletin,bu ulusun başında hiçbir güç yoktur,hiçbir makam yoktur. Yalnız bir güç vardır. O da ulusal egemenliktir.Yalnız bir makam vardır. O da ulusun yüreği,vicdanı ve varlığıdır.”
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2022 - Pazartesi

ULUSAL EGEMENLİK 102 YAŞINDA-1

“Egemenlik,hiçbir anlam,hiçbir şekil ve hiç bir renkte ve belirtide ortaklık kabul etmez."Nutuk II.s.700"Toplumda en yüksek özgürlüğün,en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması,ancak tam anlamıyla millî  egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. Bu nedenle özgürlüğün de,eşitliğin de, adaletinde dayanak noktası  millî egemenliktir." ATATÜRKMillî sınırlarımız içinde, millet egemenliğine dayalı, bağımsız ve çağdaş bir devlet  olarak varlığımızı sürdürmek için " Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.Kuvvet birdir ve o,milletindir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir " diyen  Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerine ve  kuruluş felsefesine vurgular yapmıştır.  "Ulusal güçleri etken ve ulusal iradeyi egemen  kılmak esastır" ilkesi ve"Ya istiklâl ya ölüm" parolası ile 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan  Mustafa Kemal ,21-22 Haziran 1919 gecesi yazdırdığı Amasya Genelgesi'nde  "Yurdun  bütünlüğü,ulusun bağımsızlığı tehlikededir...Ulusun bağımsızlığını yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır..." ifadesiyle, bağımsızlık bilincine ve bağımsızlığın  ancak kendi gücümüzle sağlanacağına vurgu yaparak halka çağrıda bulunmuştur.Halkın temsilcilerinden oluşanTürkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 'de açılmıştır.  TBMM açılış tarihi Cumhuriyetimizin temeli olduğu gibi,23 Nisan ‘da ilk milli bayramımız olmuştur. Dünyada ilk çocuk  bayramıdır. Atatürk, bu millî ve mutlu günü, Türk çocuklarına armağan etmiştir. Birleşmiş Milletlerin, 1979 yılını, "Dünya Çocuk Yılı" olarak kabul etmesinden 59 yıl önce,Atatürk, Ulusun Egemenlik Bayramı'nı, çocuklara  adayarak, onlara ne denli önem ve  öncelik verdiğini göstermiştir.  Atatürk ,bu alanda da öncü ve örnektir.  Tarihe altın sayfalarla yazılan Kurtuluş Savaşımızın ve çağdaş temel ilkeler üzerinde  kurulan Türkiye Cumhuriyet'nin baş yapıtı, temel kaynak eseri Söylev'de(1919-1927)  Gazi Mustafa Kemal Atatürk şunları ifade etmiştir:"... Tek karar vardı.O da Ulus egemenliğine  dayanan,tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak. İşte İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar,bu karar olmuştur. Bu kararın dayandığı en sağlam düşünce ve mantık şu idi:Temel ilke,Türk Ulusu'nun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır.Bu ancak, tam bağımsız olmakla sağlanabilir." "TBMM 'nin bütün programlarının dayanağı şu iki temel ilkededir:Tam bağımsızlık,kayıtsız şartsız ulusal egemenlik. Birinci ilkenin açıklaması ulusal and "Mîsâk-ı Millî" dir. İkinci ve yaşamamız için gerekli olan ilkenin belirgin biçimi ise Anayasa,"Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'dur." 16 Ocak 1923; S.D.2.s.309 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun temel maddelerinden birincisi,"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.İdare usulü,halkın mukadderatını,bizzat ve fiili olarak idare etmesi esasına dayanır." şeklinde ifade edilmiştir."Bütün dünya bilmelidir ki, artık bu devletin,bu ulusun başında hiçbir güç yoktur,hiçbir makam yoktur. Yalnız bir güç vardır. O da ulusal egemenliktir.Yalnız bir makam vardır. O da ulusun yüreği,vicdanı ve varlığıdır.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.