TOPUÇ’UN DEVLET ANLAYIŞI

TOPUÇ’UN DEVLET ANLAYIŞI

TOPUÇ’UN DEVLET ANLAYIŞI Kamil Aga. Namı diğer Topuç.  Sorgun’un Aşağıcumafakılı köyünden. Bu köyden olanlara şakadan “Topuç’un Köylüsü” diye takılırlar.  İlçenin en renkli simalarındandı. Topuç, Sorgun’un en unutulmaz marka ismiydi. Topuç’u hele bu günlerde anmazsak olmaz. Bir yanımız eksik kalır. Arşivimi karıştırırken resmini görünce eski günler canlandı gözümde, çok duygulandım.  Sorgunlu olup ta Topuç ile ilgili anısı  olmayan çok az insan vardır. Topuç’un en meşhur  “ Cip inkar Hakim bey” hikayesini muhakkak çok insan bilir. Ama bana göre güncelliğini koruyan, eskimeyen, yüreğimizi kanatan ibretlik bir hikayesinden bahsedeceğim Topuç’un. Sorgun Lisesi’nde Edebiyat öğretmenliği yaptığım yıllarda birçok anma, milli bayram ve kutlamalarda düzenlenen programların sunuculuğu ve organizesinde görev aldım. O yıllarda milli bayramları çok canlı, gösterişli, özenle hazırladığımız gösterilerle kutlardık. Yine o yıllarda traktör römorku üzerinde tiyatro yaptık, yaklaşık üç yüz öğrencinin görev aldığı meydan tiyatrosuyla yazdığım “Bu Vatan Nasıl Kurtuldu” oyununu büyük bir heyecanla sahnelemiştik. O yıllara tanık olan öğrencilerimiz ve hemşehrilerimiz çok iyi hatırlarlar. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı çoğunlukla eski belediye meydanında kutlanırdı. Cumhuriyet Caddesi’nde Zafer Takı yapılır ve bayrak ve Atatürk resimleriyle süslenirdi. Resmi geçit töreni bu Zafer Takı altından geçilerek yapılırdı. Yine bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasıydı.  Sorgun Lisesi Bando Takımı, okul flaması, Atatürk fotoğrafı ve bayrak tutan gençler önde, diğer öğrenciler arkada bayram yerine geliyorlardı. Tören yerine gelirken öğretmen olarak bizler de öğrencilerimizin yanında yürüyorduk. İşte o esnada Topuç”u çok heyecanlı bir görevi ifa ederken gördüm.  Önde okulun flaması ve bayrağımız, ardında bando takımımız. Topuç ise, o her zamanki tavır ve davranışlarının dışında, sanırsın resmi görevli veya polis gibi görev başındaydı. Öğrenci kortejinin önünü açıyor ve bandonun sesine uygun adımlarla en önde yürüyor ve yolu kapatan vatandaşlara şöyle haykırıyordu: - Çekilin Devlet geliyi, Devlet geliyi! Gurban… çekin Devlet geliyiii!..  Ve öğrenciler tören alanına Topuç’un komutasında giriyorlardı. O bayram haftasında bu hareketiyle Topuç dillere destan olmuş, çok konuşulmuştu.   Aradan yıllar geçti. Topuç beka alemine göçtü. O günden beri hep şunu düşündüm.  -Ciddiye almadığımız, yaşantısını fıkralaştırarak latifelerine güldüğümüz Topuç’ ta bile bir “Devlet adabı, Devlet saygısı, Devlet anlayışı” vardı. Vatanımıza ve Türk milletine uzanan kanlı elleri ve onların-kendilerince-akıllı piyonlarını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmeye çalışan gafilleri, son vatanımız için şehadet şerbetini içen aziz şehitlerimiziin, kahraman gazilerimizin aziz hatıralarını unutarak, daha iki gün önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Türk milletinin namusu, haysiyeti, iradesinin sembolü olan Gazi Meclis’te teröristbaşı için slogan atmalarına izin verenlere, hainleri şiddetle, lanetle ve nefretle kınamayanlara şahit oldukça, “Topuç’un Devlet anlayışını” ibretle, takdirle ve saygıyla her zaman anacağım. Apo sevicilere inat; Türk milletinin kalbinde Mustafa Kemal Atatürk’ten başka kurucu önder yoktur. Yaşasın Türk milleti, var olsun Devletimiz!..