" KAVGA DEĞİL YARDIM ZAMANI "

GÜNDEM 22.02.2023 - 16:18, Güncelleme: 22.02.2023 - 16:18
 

" KAVGA DEĞİL YARDIM ZAMANI "

Ben halkımızın duygusal ve yardımsever bir millet olduğuna inanıyorum.
                 Yazar Esma Arslan, " Ben halkımızın duygusal ve yardımsever bir millet olduğuna inanıyorum. Milletçe yardım ve dayanışma şaha kalktı, bunu dünya alem gördü. Altmıştan fazla ülkeden yardım için gelen insanlar oldu, devletler kurtarma ekiplerini gönderdiler. Sağ olsunlar, Allah onlardan da razı olsun. Hepsine ben de kendi adıma teşekkür ediyorum.".                 Türkiye ve Suriye’yi kapsayan, onlarca, köy, nahiye, belde ve yerleşim yerini sınırları içerisine alan, milyonlarca insanı etkileyip on binlercesinin hayatını yitirmesine, yüz bine yakın insanın yaralanmasına neden olan depremin yol açtıkları dünyanın dört bir yanını etkilemeye devam ettiğini belirten Arslan,  o görselleri görüp de etkilenmemek, üzüntü duymamak, çaresizlik hissetmemek, yardım etmek istememek mümkün mü? İnsan ne kadar karmaşık bir varlık. Bir kısmımız hala bugün bile o derin şoku atlatamamışken bir kısmımız daha ilk anlardan itibaren kolları yardım için sıvamaya başlamıştı bile. Fırsatçı ve art niyetli insanların her daim, her yerde olacaklarını söylemem gereksiz. Ne yapıp edip böylelerinin hak ettiklerini buldukları biliniyor. Lafım bunları zaten etkilemez. Ama ben bu yazı ile rahatsızlık veren önemli başka ciddi bir konuyu ele almak istiyorum.                 Depremin maddi ve manevi yıkımları ortada. Ama milyonlarca insanın gayretleri, yardım etmek için günlerdir canla başla çalıştıkları da ortada. Ben halkımızın duygusal ve yardımsever bir millet olduğuna inanıyorum. Milletçe yardım ve dayanışma şaha kalktı, bunu dünya alem gördü. Altmıştan fazla ülkeden yardım için gelen insanlar oldu, devletler kurtarma ekiplerini gönderdiler. Sağ olsunlar, Allah onlardan da razı olsun. Hepsine ben de kendi adıma teşekkür ediyorum.Enkaz altında binlerce hayatını yitirmiş insanlar hala varken bir yandan kaç gün geçmesine rağmen kurtarılan bir hayat daha, haberi insana umut veriyor. Ama bunun yanı sıra kavga dövüş, böylesi anlarda bile nedense vazgeçmediğimiz kötü bir alışkanlık gibi yakamızı bırakmamakta inat ediyor.                 Malum yurt dışında yaşıyoruz. Olup bitenlere binlerce kilometre uzak da olsak kalbimiz oralarda, mağdurlarla birlikte çarpıyor. Acılarını acılarımız yaptık, nereye ne gibi yardımlar yapabiliriz konusunu günlerdir gündemimizden düşürmedik. Anlamlı bir çok somut adım attık. Ama yeterli mi? Tabii ki hayır. Denizde kum misali ama yine de tek bir insana bile bir yararımız oluyorsa eğer ne mutlu bize. Yardımlarımızın devam edeceğini söylemem gereksiz.                 Şimdi genel durumumuz içler acısı bir görüntüdeyken sen bunu yaptın, ben bunu dedim diye kapışmaları ben anlamıyorum. Neden hatalarımızı affetmek, ayıplarımızı görmezden gelmek veya düzeltilmesi için samimi ve iyi niyetli yaklaşımlarda bulunmak bu kadar zor. Daha nice olumsuz davranışlara gerek ana medyada, gerek sosyal medyada her geçen gün artan vakalarla şahit oluyoruz. Ben bunu da bozulan psikolojimize, toplumsal sorunların gittikçe artmasına, en çokta bireysel çaresizliklerimize yoruyorum.                   Yapabileceklerimiz sınırlı, maalesef. Üzücü ortam ve gidişat yine biliniyor. Böylesi anlarda gittikçe azalan enerjimizi kısır çekişmelere, birbirimizle kavga dövüşe mi vermeli, yoksa doğru bildiğimiz yolda bir başımıza da olsa ilerlemeli mi? Kaldı ki bir başımıza olmadığımız defalarca ortaya çıktı. Halkımız sağ olsun yardımsever. Alman dostlarımız yine öyle. Bence bu elimizdekiler az şeyler değil. Elimizdekileri gücümüz oranında doğru kullanıp en iyi nasıl katkı sunabiliriz, en güzel ne gibi yardımlarda bulunabiliriz buna odaklanılmalı, buna yoğunlaşılmalı. Umutsuzluğun, karamsarlığın, kötümserliğin, kavga ve tartışmaların değil gönülden paylaşmanın, yardım etmenin, karşılık beklemeden dayanışmanın çok acil ihtiyaç duyulduğu bir dönemdeyiz. Lütfen bunu unutmadan kendimizi bir an önce çeki düzen verelim.  
Ben halkımızın duygusal ve yardımsever bir millet olduğuna inanıyorum.

                 Yazar Esma Arslan, " Ben halkımızın duygusal ve yardımsever bir millet olduğuna inanıyorum. Milletçe yardım ve dayanışma şaha kalktı, bunu dünya alem gördü. Altmıştan fazla ülkeden yardım için gelen insanlar oldu, devletler kurtarma ekiplerini gönderdiler. Sağ olsunlar, Allah onlardan da razı olsun. Hepsine ben de kendi adıma teşekkür ediyorum.".

                Türkiye ve Suriye’yi kapsayan, onlarca, köy, nahiye, belde ve yerleşim yerini sınırları içerisine alan, milyonlarca insanı etkileyip on binlercesinin hayatını yitirmesine, yüz bine yakın insanın yaralanmasına neden olan depremin yol açtıkları dünyanın dört bir yanını etkilemeye devam ettiğini belirten Arslan,  o görselleri görüp de etkilenmemek, üzüntü duymamak, çaresizlik hissetmemek, yardım etmek istememek mümkün mü? İnsan ne kadar karmaşık bir varlık. Bir kısmımız hala bugün bile o derin şoku atlatamamışken bir kısmımız daha ilk anlardan itibaren kolları yardım için sıvamaya başlamıştı bile. Fırsatçı ve art niyetli insanların her daim, her yerde olacaklarını söylemem gereksiz. Ne yapıp edip böylelerinin hak ettiklerini buldukları biliniyor. Lafım bunları zaten etkilemez. Ama ben bu yazı ile rahatsızlık veren önemli başka ciddi bir konuyu ele almak istiyorum.

                Depremin maddi ve manevi yıkımları ortada. Ama milyonlarca insanın gayretleri, yardım etmek için günlerdir canla başla çalıştıkları da ortada. Ben halkımızın duygusal ve yardımsever bir millet olduğuna inanıyorum. Milletçe yardım ve dayanışma şaha kalktı, bunu dünya alem gördü. Altmıştan fazla ülkeden yardım için gelen insanlar oldu, devletler kurtarma ekiplerini gönderdiler. Sağ olsunlar, Allah onlardan da razı olsun. Hepsine ben de kendi adıma teşekkür ediyorum.Enkaz altında binlerce hayatını yitirmiş insanlar hala varken bir yandan kaç gün geçmesine rağmen kurtarılan bir hayat daha, haberi insana umut veriyor. Ama bunun yanı sıra kavga dövüş, böylesi anlarda bile nedense vazgeçmediğimiz kötü bir alışkanlık gibi yakamızı bırakmamakta inat ediyor.

                Malum yurt dışında yaşıyoruz. Olup bitenlere binlerce kilometre uzak da olsak kalbimiz oralarda, mağdurlarla birlikte çarpıyor. Acılarını acılarımız yaptık, nereye ne gibi yardımlar yapabiliriz konusunu günlerdir gündemimizden düşürmedik. Anlamlı bir çok somut adım attık. Ama yeterli mi? Tabii ki hayır. Denizde kum misali ama yine de tek bir insana bile bir yararımız oluyorsa eğer ne mutlu bize. Yardımlarımızın devam edeceğini söylemem gereksiz.

                Şimdi genel durumumuz içler acısı bir görüntüdeyken sen bunu yaptın, ben bunu dedim diye kapışmaları ben anlamıyorum. Neden hatalarımızı affetmek, ayıplarımızı görmezden gelmek veya düzeltilmesi için samimi ve iyi niyetli yaklaşımlarda bulunmak bu kadar zor. Daha nice olumsuz davranışlara gerek ana medyada, gerek sosyal medyada her geçen gün artan vakalarla şahit oluyoruz. Ben bunu da bozulan psikolojimize, toplumsal sorunların gittikçe artmasına, en çokta bireysel çaresizliklerimize yoruyorum.  

                Yapabileceklerimiz sınırlı, maalesef. Üzücü ortam ve gidişat yine biliniyor. Böylesi anlarda gittikçe azalan enerjimizi kısır çekişmelere, birbirimizle kavga dövüşe mi vermeli, yoksa doğru bildiğimiz yolda bir başımıza da olsa ilerlemeli mi? Kaldı ki bir başımıza olmadığımız defalarca ortaya çıktı. Halkımız sağ olsun yardımsever. Alman dostlarımız yine öyle. Bence bu elimizdekiler az şeyler değil. Elimizdekileri gücümüz oranında doğru kullanıp en iyi nasıl katkı sunabiliriz, en güzel ne gibi yardımlarda bulunabiliriz buna odaklanılmalı, buna yoğunlaşılmalı. Umutsuzluğun, karamsarlığın, kötümserliğin, kavga ve tartışmaların değil gönülden paylaşmanın, yardım etmenin, karşılık beklemeden dayanışmanın çok acil ihtiyaç duyulduğu bir dönemdeyiz. Lütfen bunu unutmadan kendimizi bir an önce çeki düzen verelim.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.