Rasim Doğan
Köşe Yazarı
Rasim Doğan
c
 

MÜKEMMEL OLMAK MÜMKÜN MÜ?

Tercihlerinizi neye göre yaptığınızı düşündünüz mü hiç ? Başkalarının mükemmel anlayışına göre mi yoksa kendi mutluluğunuza göre mi? Enlerde  olma hırsımızın temelinde mükemmel olma dahası mükemmeliyetçilik yatıyor. Mükemmel olmaya çalışmak, hayatın anlık keyiflerini kaçırma,  kendimize ait mutluluklar yaşamaya bile vakit ayıramamaya sebep olan bu duygu akıp geçen hayatın üzerinde kontrol sağlamak üzerine kurulu bir döngü. Ama unutulmamalı ki saatin tik tak sesleri hayatımızda akan sesleri sinyallerini duymak içindir. En olmaya odaklanmak o kadarda mükemmel değil aslında.  Her şeyin en iyisine  sahip olmak, en yüksek kariyere ulaşmak, en iyi eşe, en başarılı çocuğa sahip olmak herkesin peşinde koştuğu hayale dönmüş durumda. Bir çok konuda en olmaya odaklanmış şekilde sonsuz bir yarışın içindeymişiz gibi adeta hem de yaşamayı ve yaşamdan tat almayı unuturcasına. Nedir Bu Mükemmellik Algısı? Mükemmel Olmak Mümkün Mü ? Genel anlamda kusursuzluk için bir çaba olarak tanımlanan ve günümüze dek bir çok farklı tanımı olan mükemmeliyetçilik orta düzeyde  bir kişilik özelliğidir. Tek boyutlu olarak tanımlayanların; mükemmeliyetçiliği daha çok olumsuz bir özellik olarak ele alıp belirli zedeleyici özelliği üzerinde durduğu anlaşılır. Örnekleri incelendiğinde aslında mükemmeliyetçiliğin olumlu ve olumsuz sonuçları olan karmaşık ve çok yönlü bir yapıda olduğu anlaşılır. Bu değerlendirmeler çerçevesinde mükemmeliyetçilik psikolojik işlevsellik açısından sağlıklı kabul edilirken başarısızlığa karşı aşırı korkaklık ve yüksek düzeyde olumsuz bir özeleştiri barındırdığı da vurgulanır.  Mükemmel olmak erişilebilecek  bir kavram değil derim. Çünkü biz insanlar kusursuz değiliz. Temel varlığımız eksiklik üzerine inşa edilmiş,  bunu kabul etmek gerekiyor. Biz insanlar hayatımızda bir gedik olduğu kabul etmeliyiz, etmeliyiz ki o gediği kapatmak için uğraşalım. Biliriz ki o gedik hiçbir zaman tam anlamıyla kapanmaz ama önemli olan o gediği olabildiğince anlamlı bir şekilde küçültmek. Anlam bularak, gediği en küçük hale getirene kadar daraltmaya devam etmeliyiz.
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2021 - Perşembe

MÜKEMMEL OLMAK MÜMKÜN MÜ?

Tercihlerinizi neye göre yaptığınızı düşündünüz mü hiç ?
Başkalarının mükemmel anlayışına göre mi yoksa kendi mutluluğunuza göre mi? Enlerde  olma hırsımızın temelinde mükemmel olma dahası mükemmeliyetçilik yatıyor. Mükemmel olmaya çalışmak, hayatın anlık keyiflerini kaçırma,  kendimize ait mutluluklar yaşamaya bile vakit ayıramamaya sebep olan bu duygu akıp geçen hayatın üzerinde kontrol sağlamak üzerine kurulu bir döngü. Ama unutulmamalı ki saatin tik tak sesleri hayatımızda akan sesleri sinyallerini duymak içindir. En olmaya odaklanmak o kadarda mükemmel değil aslında. 
Her şeyin en iyisine  sahip olmak, en yüksek kariyere ulaşmak, en iyi eşe, en başarılı çocuğa sahip olmak herkesin peşinde koştuğu hayale dönmüş durumda. Bir çok konuda en olmaya odaklanmış şekilde sonsuz bir yarışın içindeymişiz gibi adeta hem de yaşamayı ve yaşamdan tat almayı unuturcasına.
Nedir Bu Mükemmellik Algısı?
Mükemmel Olmak Mümkün Mü ?
Genel anlamda kusursuzluk için bir çaba olarak tanımlanan ve günümüze dek bir çok farklı tanımı olan mükemmeliyetçilik orta düzeyde  bir kişilik özelliğidir.
Tek boyutlu olarak tanımlayanların; mükemmeliyetçiliği daha çok olumsuz bir özellik olarak ele alıp belirli zedeleyici özelliği üzerinde durduğu anlaşılır.
Örnekleri incelendiğinde aslında mükemmeliyetçiliğin olumlu ve olumsuz sonuçları olan karmaşık ve çok yönlü bir yapıda olduğu anlaşılır. Bu değerlendirmeler çerçevesinde mükemmeliyetçilik psikolojik işlevsellik açısından sağlıklı kabul edilirken başarısızlığa karşı aşırı korkaklık ve yüksek düzeyde olumsuz bir özeleştiri barındırdığı da vurgulanır. 
Mükemmel olmak erişilebilecek  bir kavram değil derim. Çünkü biz insanlar kusursuz değiliz. Temel varlığımız eksiklik üzerine inşa edilmiş,  bunu kabul etmek gerekiyor.
Biz insanlar hayatımızda bir gedik olduğu kabul etmeliyiz, etmeliyiz ki o gediği kapatmak için uğraşalım. Biliriz ki o gedik hiçbir zaman tam anlamıyla kapanmaz ama önemli olan o gediği olabildiğince anlamlı bir şekilde küçültmek. Anlam bularak, gediği en küçük hale getirene kadar daraltmaya devam etmeliyiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.