Unutmayalım ki! Doğruluk kaybedilirse her şey kaybedilir
Rasim Doğan
Doğruluk, insanın karakterini belirleyen en önemli erdemlerden biridir. Bir insanın sözü, özüyle bir değilse; ne kadar başarılı, bilgili ya da zengin olursa olsun güvenilirliği zedelenir. Çünkü güvenin temeli doğruluktur, doğruluğun olmadığı yerde ne sevgi kalır ne de saygı.
Günümüzde maalesef doğruluk, çoğu zaman çıkar ilişkilerinin gölgesinde kalıyor. İnsanlar bazen küçük bir menfaat uğruna, bazen de toplumda daha iyi bir yer edinmek için gerçekleri eğip bükmekten çekinmiyor. Oysa bir yalan, ne kadar güzel süslenirse süslensin, gerçeğin yerini asla tutmaz. Gerçek er ya da geç ortaya çıkar ve o zaman kaybolan güveni yeniden kazanmak neredeyse imkânsız hale gelir.
Doğru insan olmak kolay değildir. Bazen doğrular acıtır, bazen yalnız bırakır. Ama bilmeliyiz ki, doğru söyleyen her zaman kazançlıdır; belki hemen değil ama sonunda mutlaka. Çünkü doğruluk, insanın iç huzurunu besler, vicdanını temiz tutar. Yalansız bir hayat, en büyük özgürlüktür.
Toplum olarak da doğruluğu yeniden hatırlamamız gerekiyor. Eğitimde, ailede, iş hayatında çocuklarımıza doğru olmanın önemini anlatmalıyız. Her şeyin hızla değiştiği bu çağda, değişmeyen bir değer varsa o da doğruluktur. Doğru insan, en zor zamanda bile başını dik tutar; çünkü yalanın yükü ağırdır, doğruluğun vicdanı rahattır.
Sonuç olarak; doğru olmak, sadece bir tercih değil, bir yaşam biçimidir. Doğruluğu ilke edinen bireylerin oluşturduğu toplumlarda huzur, adalet ve güven her zaman var olur. Unutmayalım, doğruluk kaybedilirse her şey kaybedilir.
