Durali Doğan
Köşe Yazarı
Durali Doğan
b
 

DİNİNİ BİLMEZSEN KANDIRIRLAR

Yozgat'ımızın manevi şahsiyetlerinden Şeyhzade Ahmet Efendi'yi rahmetle anıyorum. Gönül dünyamızın büyük mimarı, ilim ve ahlak abidesi, eşsiz insan Şeyhzâde Hacı Ahmet Şevki Ergin 2002 yılında  ebediyete intikal etti. Ahmet Efendi aynı zamanda şairdi. “Terkiyâ” mahlasıyla şiirler yazan Hacı Ahmed Efendi'nin bir divanı olduğu söylenirse de eser günümüze ulaşmamıştır. Şeyhzade Ahmet Efendi'nin Atatürk'ün Yozgat'a gelişinde yaşadığı bir hatırayı -oğlu Ali Şakir Ergin'den naklen- sizlerle paylaşmak istiyorum: Ali Şakir Ergin; o zaman Karga köyünde öğretmen olan babası Şeyhzade Ahmet Efendi'den dinlediği, Atatürk ile Hafız Süleyman Efendi arasında geçen gerçek bir olayı  şöyle anlatmaktadır: Yıl 1932. Türk ve dünya tarihinin en önemli adamlarından birisi olan Atatürk Yozgat'a geldi ve Yozgat'ta o zaman Karslıoğlu'nun konağında  misafir edildi. Sonra maarif müdürünün evvelce planladığı gibi Yozgat'taki ve Yozgat'a yakın köylerdeki öğretmenler geldi. Ataya Hoş geldin demek üzere konağa girdiler. Bu kadarını gözümle gördüm. Şimdi orada geçen bir hadiseyi anlatacağım. Maarif müdürü, öğretmenleri okul adresleri ve isimleriyle Atatürk'e tanıtmaya başladı. Sıra, Fakıbeyli köyüne geldi. Maarif Müdürü; ''  – Efendim, Fakıbeyli köyü öğretmeni Hafız Süleyman Bey.'' O zaman Atatürk, Hafız Süleyman'a döndü; '' – Hafız mısın evladım?'' Hafız Süleyman; '' – Evet Paşam hafızım.'' Atatürk; '' – O halde Kuran'dan bir Aşir oku bakalım.'' Hafız Süleyman o güzel sesiyle Kuran'dan bir Aşir okumuş. Ali Şakir Ergin'in ifadesine göre babası Şeyhzade Ahmet Efendi'den duyduğu üzere Hafız Süleyman'ın okuduğu  Aşir; Kıyame Suresi'ndedir. Atatürk beğenmiş; '' – Pek güzel evladım. Şimdi de okuduğun Aşir'in anlamını söyle, ne diyor. Hafız Süleyman boynunu bükmüş; Hafız Süleyman Efendi bilmediğinden değil, tevazu ve ataya olan saygısından  '' –Efendim ben hafızım, hoca değilim.'' Der. Atatürk üzülmüş; Atatürk bunun üzerine tercüme ve izahı kendisi yapar.. Ve Hafız Süleyman'a dönerek şöyle der: '' – Bak şimdi, okuduğun surenin mealini ben vereyim; fakat siz de sadece ezberle kalmayın. Siz bilmezseniz, başkaları size başka başka şeyler anlatır. Din adına sizi kandırırlar.
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2021 - Salı

DİNİNİ BİLMEZSEN KANDIRIRLAR

Yozgat'ımızın manevi şahsiyetlerinden Şeyhzade Ahmet Efendi'yi rahmetle anıyorum.
Gönül dünyamızın büyük mimarı, ilim ve ahlak abidesi, eşsiz insan Şeyhzâde Hacı Ahmet Şevki Ergin 2002 yılında  ebediyete intikal etti.
Ahmet Efendi aynı zamanda şairdi.
“Terkiyâ” mahlasıyla şiirler yazan Hacı Ahmed Efendi'nin bir divanı olduğu söylenirse de eser günümüze ulaşmamıştır.
Şeyhzade Ahmet Efendi'nin Atatürk'ün Yozgat'a gelişinde yaşadığı bir hatırayı -oğlu Ali Şakir Ergin'den naklen- sizlerle paylaşmak istiyorum:
Ali Şakir Ergin; o zaman Karga köyünde öğretmen olan babası Şeyhzade Ahmet Efendi'den dinlediği, Atatürk ile Hafız Süleyman Efendi arasında geçen gerçek bir olayı  şöyle anlatmaktadır:
Yıl 1932.
Türk ve dünya tarihinin en önemli adamlarından birisi olan Atatürk Yozgat'a geldi ve Yozgat'ta o zaman Karslıoğlu'nun konağında  misafir edildi.
Sonra maarif müdürünün evvelce planladığı gibi Yozgat'taki ve Yozgat'a yakın köylerdeki öğretmenler geldi.
Ataya Hoş geldin demek üzere konağa girdiler.
Bu kadarını gözümle gördüm.
Şimdi orada geçen bir hadiseyi anlatacağım.
Maarif müdürü, öğretmenleri okul adresleri ve isimleriyle Atatürk'e tanıtmaya başladı.
Sıra, Fakıbeyli köyüne geldi.
Maarif Müdürü; ''
 – Efendim, Fakıbeyli köyü öğretmeni Hafız Süleyman Bey.''
O zaman Atatürk, Hafız Süleyman'a döndü;
'' – Hafız mısın evladım?''
Hafız Süleyman;
'' – Evet Paşam hafızım.''
Atatürk;
'' – O halde Kuran'dan bir Aşir oku bakalım.''
Hafız Süleyman o güzel sesiyle Kuran'dan bir Aşir okumuş.
Ali Şakir Ergin'in ifadesine göre babası Şeyhzade Ahmet Efendi'den duyduğu üzere Hafız Süleyman'ın okuduğu  Aşir; Kıyame Suresi'ndedir.
Atatürk beğenmiş;
'' – Pek güzel evladım. Şimdi de okuduğun Aşir'in anlamını söyle, ne diyor.
Hafız Süleyman boynunu bükmüş;
Hafız Süleyman Efendi bilmediğinden değil, tevazu ve ataya olan saygısından 
'' –Efendim ben hafızım, hoca değilim.'' Der.
Atatürk üzülmüş;
Atatürk bunun üzerine tercüme ve izahı kendisi yapar..
Ve Hafız Süleyman'a dönerek şöyle der:
'' – Bak şimdi, okuduğun surenin mealini ben vereyim; fakat siz de sadece ezberle kalmayın. Siz bilmezseniz, başkaları size başka başka şeyler anlatır. Din adına sizi kandırırlar.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.