MANAS DESTANI
Yahya Aksoy
Toplumsal yaşamın içerisinde kahramanlıkları anlatan ve doğal olaylarla birlikte güzellikleri de dillendiren destanlarımız ve tarihimizin temel kaynakları olarak önemle değerlendirilmelidir.
Tarihimizi ve kültür değerlerimizi destanlarda buluruz. Toplumun sosyo-kültürel değerlerini, halk kültürümüzün zengin ve renkli öğeleri hep destanlarda dile getirilmiştir.
Dünyanın en büyük destanlarından sayılan Kırgız Türklerinin Manas Destanı, yok olmak üzere olan Kırgız Türklerini olağanüstü bir kahramanlıkla kurtararak tarih sahnesinde yer almalarını sağlayan ünlü Kırgıs yiğidi Manas’ ın şahsında ve eylemlerinde toplanan tüm gelişmeleri , olağanüstü savaşlarını, Kırgızların halk kültürü değerlerini, coğrafi güzelliklerini ve tarihi varlıklarını uzun uzun anlatmaktadır.
Manas’ ın doğumundan ölümüne kadar bütün yaşamı, ailesi, çocukları, atası ve Kırgızların tarihi ile birlikte halk kültürü bütün yönleriyle bu değerli, eşsiz destanda dile getirilmiştir.
Tüm Kırgız halkı Manas Destanı’ dan ezbere saatlerce parçalar söyleyebilmektedir. Ülke ve dünya çapında ünlü Manasçılarla yaptığımız uzun söyleşileri unutmak mümkün değildir.
Ünlü Kırgız Manasçısı Ukraş Mamiliyev 1993 ve 1995 yıllarında Türkiye’ ye davetlimiz olarak gelmiş ve anlamlı programlar gerçekleştirerek Manas’ ın ruh ve benliğini halkımızla buluşturmuştur.
İpek Yolu Kültür Araştırmaları için gittiğimiz Doğu Türkistan’ da Başkent Urumçi’ de Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Abdülkerim Rahmen ve dünyaca ünlü Manasçı Yusuf Mamay’ la buluşmamız tarihi bir olay olmuştur. Yaşı ilerlemiş olan Manasçı Yusuf Mamay davetimize rağmen ülkemize gelememiştir. Bu ünlü destan ustasına, ‘Kaç saat Manas söyleyebilirsiniz?’ sorduğumuzda,’Saat değil, kaç gün isterseniz söylerim’ yanıtını almıştık. Doğmaca olarak günlerce kahraman Manas’ ın tüm yaşamı ve Kırgızların büyük tarihi ayrıntılarıyla birlikte şiirsel bir destanla anlatılmaktadır.
1992 yılı içerisinde bağımsızlığına kavuşan Kırgızistan’ da yaptığımız kültür araştırmalarında 1995 yılının Manas Destanı’ nın derlenmesinin 1000. yılı olduğu ifade edilmiş ve bu gelişmeler üzerine 1995 yılının Manas 1000. yılı olarak bütün dünyada kutlanması için ilk teklif Kültür Bakanlığı’ nın ilgili genel müdürü olarak tarafımızdan Unesco’ ya ilk teklif yapılmıştır. Daha sonra 1995 yılı ‘Manas Yılı’ olarak Unesco tarafından kabul ve ilan edilmiştir. Ülkemizde ve Kırgızistan’ da yapılan toplantıda Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı ‘Manas 1000’ ödülü ile beni ödüllendirmiştir.
Türkiye’ de Manas Destanı’ nın Türkçe basımı sağlanmış ve Kültür Bakanlığı’ nın TÜRKSOY’ un ve üniversitelerin çıkardığı çok sayıda kaynak , kütüphanelere ulaştırılmıştır.
Türkiye’ de yıllar önce çok sayıda köy ismi değiştirilirken Bayburt İlimize bağlı Manas Köyü ismi de değiştirilmiş ve yanlışlık 1995 ‘Manas Yılı’ nda dönemin çalışkan, kültürlü ve dinamik Bayburt Valisi Ali Haydar ÖNER’ in yerinde ve duyarlı gayretleriyle düzeltilerek o köye tekrar ‘Manas’ adı verilmiştir.
Tarihi uzun geçmişe dayanan köy ve yerleşim isimlerinin değiştirilmemesi gerektiğini bu örnek bize yeteri kadar anlatmaktadır.
Destanlarımız tarihimizdir. Bu bilinci gençlerimize vermeliyiz.