Durali Doğan
Köşe Yazarı
Durali Doğan
b
 

BENİM HİKAYEM

BENİM HİKAYEM Yıl 1983. Sorgun Lisesi’nde Türkçe/Edebiyat öğretmeniyim. O yıl okulda Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri genel denetim yapıyor. Okulun müstahdemi rahmetli Halit Kılıç (Halida derdik) telaşlıca öğretmenler odasına girdi. -Durali bey, bakanlık müfettişi seni çağırıyor, dedi. Hemen kalktım. Kendi kendime “ne ola ki “ diyerek heyecanımı belli etmeden önümü ilikledim, müfettişin odasının kapısını çaldım. İçeriden çok ince bir ses ; -Gel, dedi. İçeri girdim. Benimle görüşmek isteyen Bakanlık Müfettişi Nesrin Takaz’dı. Bir gün önce de Türkçe dersime girmişti. -Otur Durali bey, dedi. Boş sandalyeye yavaşça oturdum. Çok merak ediyordum. Acaba “ne diyecek”, diye. Hal, hatır sorduktan sonra ardından bana dedi ki; -Durali bey, Kültür ve Edebiyat dosyasını inceledim. Çok güzel faaliyetler yapmışsınız. Dikkatimi birşey çekti. Dosyada iki piyes metni var. Altında senin ismin var. Bu piyesleri sen mi yazdın? Nesrin Takaz öyle deyince biraz rahatlamıştım. Birkaç saniye düşündükten sonra cevap verdim: -Evet efendim, ben yazdım. Çanakakle’de Düğün ve Meçhul Öğretmen adlı iki ayrı piyes. Nesrin Takaz; -İki piyesi de oynatmışsınız. Faaliyet raporunu okudum. Öğrenciler ve halk çok sevmiş, ilgi göstermiş. Seni tebrik ederim. Bir yıl olmuş bu piyesleri sahneleyeli. Peki kitap halinde bastırdınız mı? -Hayır efendim, bastırmadım. Sahneledik, öyle kaldı. Daha sözümü bitirmeden; -Olmadı işte. Ben ikisini de okudum.Ne güzel.. Yazmış, oynamışsınız. Hele Çanakkale’de Düğün baştan sona manzum, şiirsel.. Acıklı bir hikayesi var.. Ama bu güzel eserleri dosya arasına hapsetmişin. Hemen çıkar, kitap olarak bastır, herkes okusun. Başka okullarda da oynansın, olmaz mı? Bunu sana bir büyüğün olarak emrediyorum! Nasıl cevap vereceğimi bilemedim. -Olur efendim, demekle yetindim. Teşekkür ederek odasından çıktım. Elim, ayağım birbirine dolaşıyordu. Kimseye söylemedim olanı, biteni. Nesrin Takaz hanımefendi bende “bir işaret fişeği”çakmıştı. O gün gözüme uyku girmedi. Ertesi günü piyes metinlerini alarak Sorgun’da faaliyet gösteren Yaşar Matbaası’na gittim. Matbaanın sahibi Bünyamin Yaşar; -Ben basarım hocam, iki ay sonra da teslim ederim, dedi. Oturduk, konuştuk, anlaştık. Kurşun harflerle elde dizgi yapacak. Tipo makinede basacaktı. Bünyamin bey sözünde durdu. İki ay sonra kitapları teslim etti.Havalarda uçuyordum. İlk kitabımı yayınlamıştım. (Çanakkale'de Düğün- Meçhul Öğretmen-iki piyes, Yaşar Mat. Sorgun,1983) Nesrin Takaz’ın “hayatıma çaktığı bu ilk işaret fişeği” Yozgat’ta şiir ve edebiyata hevesli birçok insanın da yolunu açtı. Nesrin Takaz’ı saygı ve minnetle anıyorum. . İşte benim hikayem… Siz de bir hikaye anlatın geçmişten, gelecekten, hayatın içinden. Sizin de evlatlarınıza, öğrencilerinize anlatacak bir hikayeniz olsun..
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2023 - Salı

BENİM HİKAYEM

BENİM HİKAYEM

Yıl 1983. Sorgun Lisesi’nde Türkçe/Edebiyat öğretmeniyim.

O yıl okulda Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri genel denetim yapıyor.

Okulun müstahdemi rahmetli Halit Kılıç (Halida derdik) telaşlıca öğretmenler odasına girdi.

-Durali bey, bakanlık müfettişi seni çağırıyor, dedi. Hemen kalktım. Kendi kendime “ne ola ki “ diyerek heyecanımı belli etmeden önümü ilikledim, müfettişin odasının kapısını çaldım.

İçeriden çok ince bir ses ;

-Gel, dedi. İçeri girdim.

Benimle görüşmek isteyen Bakanlık Müfettişi Nesrin Takaz’dı. Bir gün önce de Türkçe dersime girmişti.

-Otur Durali bey, dedi. Boş sandalyeye yavaşça oturdum. Çok merak ediyordum. Acaba “ne diyecek”, diye.

Hal, hatır sorduktan sonra ardından bana dedi ki;

-Durali bey, Kültür ve Edebiyat dosyasını inceledim. Çok güzel faaliyetler yapmışsınız. Dikkatimi birşey çekti. Dosyada iki piyes metni var. Altında senin ismin var. Bu piyesleri sen mi yazdın?

Nesrin Takaz öyle deyince biraz rahatlamıştım. Birkaç saniye düşündükten sonra cevap verdim:

-Evet efendim, ben yazdım. Çanakakle’de Düğün ve Meçhul Öğretmen adlı iki ayrı piyes.

Nesrin Takaz;

-İki piyesi de oynatmışsınız. Faaliyet raporunu okudum. Öğrenciler ve halk çok sevmiş, ilgi göstermiş. Seni tebrik ederim. Bir yıl olmuş bu piyesleri sahneleyeli. Peki kitap halinde bastırdınız mı?

-Hayır efendim, bastırmadım. Sahneledik, öyle kaldı. Daha sözümü bitirmeden;

-Olmadı işte. Ben ikisini de okudum.Ne güzel.. Yazmış, oynamışsınız. Hele Çanakkale’de Düğün baştan sona manzum, şiirsel.. Acıklı bir hikayesi var.. Ama bu güzel eserleri dosya arasına hapsetmişin. Hemen çıkar, kitap olarak bastır, herkes okusun. Başka okullarda da oynansın, olmaz mı? Bunu sana bir büyüğün olarak emrediyorum!

Nasıl cevap vereceğimi bilemedim.

-Olur efendim, demekle yetindim.

Teşekkür ederek odasından çıktım. Elim, ayağım birbirine dolaşıyordu.

Kimseye söylemedim olanı, biteni. Nesrin Takaz hanımefendi bende “bir işaret fişeği”çakmıştı. O gün gözüme uyku girmedi.

Ertesi günü piyes metinlerini alarak Sorgun’da faaliyet gösteren Yaşar Matbaası’na gittim. Matbaanın sahibi Bünyamin Yaşar;

-Ben basarım hocam, iki ay sonra da teslim ederim, dedi.

Oturduk, konuştuk, anlaştık. Kurşun harflerle elde dizgi yapacak. Tipo makinede basacaktı.

Bünyamin bey sözünde durdu. İki ay sonra kitapları teslim etti.Havalarda uçuyordum.

İlk kitabımı yayınlamıştım. (Çanakkale'de Düğün- Meçhul Öğretmen-iki piyes, Yaşar Mat. Sorgun,1983)

Nesrin Takaz’ın “hayatıma çaktığı bu ilk işaret fişeği” Yozgat’ta şiir ve edebiyata hevesli birçok insanın da yolunu açtı.

Nesrin Takaz’ı saygı ve minnetle anıyorum. .

İşte benim hikayem…

Siz de bir hikaye anlatın geçmişten, gelecekten, hayatın içinden.

Sizin de evlatlarınıza, öğrencilerinize anlatacak bir hikayeniz olsun..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.