Son günlerde her gün artan fiyatlar artık can yakmaya başladı. Fiyat artışları işi olmayanlar ve emekliler için çekilmez durumda.  Fiyatlar artarken ücretler, maaşlar ve aylıklar artmıyor. Temmuzda verilecek maaş artışları artan bu yüksek enflasyonun etkisini azaltacak mı, bu bilinmiyor. Ücretler ve maaşlar enflasyon karşısında eridi. Türkiye’de TÜİK rakamlarına göre yüzde yetmiş üç buçuk enflasyon, yani yüksek enflasyon emekçiler için yoksullaşma anlamına geliyor. Mazot ve benzin otuz lirayı geçti. Elektrik, doğalgaza yapılan zamlar hepimizi çileden çıkartıyor. Artık herkes arabasının deposunu dolduramıyor. Alım gücü de düştü. Pahalılık, ücret ve maaşlar enflasyonun gerisinde kaldı. İnsanlar pazar ve marketlerde alışveriş yaparken bin defa düşünüyor. Türkiye’de evvelden beri süregelen gelir adaletsizliği son yıllarda daha da arttı. Zengin daha zengin, fakir daha fakirleşiyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı emekli, işçi ve memurun da alacağı zammı etkiliyor. TÜİK milyonlarca çalışanın, emeklinin ve onların ailelerinin kaderini açıkladığı rakamla belirliyor. Açıklanan tartışmalı rakamlar birkaç puan da olsa bu kesimin cebinden bir şeyler alması demek. Çiftçi, köylü, memur özellikle hemen her gün akaryakıta gelen zamlarla arabasına binemez, tarlasını süremez duruma geldi. Enflasyonda en yüksek artış olan sektör ulaşım oldu. Şehirlerarası yolcu biletleri de birkaç kat arttı. Özel araçla yolculuk yapmak çok maliyetli. Önümüzde Kurban Bayramı var.  Kurbanlık hayvan fiyatları da katlandı. Emekli ve geliri düşük ailelerin kurban kesmeleri neredeyse imkansız. Tüketim toplumu olduk. Üretmiyoruz. Tarım alanları betona dönüşüyor. Hayvancılık bitiyor. Esnaf da sıkıntı içerisinde. Esnafın eski yıllardaki gibi, kazanma, yatırım yapma zamanı çoktan geçti. Biriktirmeyi bırak, esnaf vergisini, dükkanının; doğalgaz, elektrik faturalarını bile ödeyemiyor. Her türlü pahalılığa rağmen lüks ve şatafat içerisinde yaşamayı seven bir toplumuz. Bizim insanımız da tasarruf etmiyor, ayağını yorganına göre uzatmıyor, yöneticiler de tasarruf etmiyor. Hala lüks ve şatafat devam ediyor. Velhasılı bu nereye kadar gidecek. Eskiden bir şeyin ucuz olduğunu anlatırken” Sudan ucuz” derlerdi. Su bile ateş pahası...