Durali Doğan
Köşe Yazarı
Durali Doğan
b
 

SEÇİM FIKRALARI HEP TERSİNE GİDERDİ

SEÇİM FIKRALARI HEP TERSİNE GİDERDİ Yine bir seçim zamanı. Zara yakınlarında seçime giren adaylardan biri Kızılırmak'tan geçerken suya düşmüş.  Oradakiler hemen koşup parti başkanına söylemişler. Başkan, - "Bizim aday mı?" diye sormuş. "Bilmiyoruz, adaylardan biri" demişler. Başkan,  -"Akıntıya doğru mu gidiyordu, tersine mi?" diye sormuş. -"Akıntıya doğru." Başkan, - "Tamam anlaşıldı. Bizim aday olamaz. Çünkü bizimki hep tersine giderdi" demiş. BAZI DOSTLAR Politikacı bir ‘bilge’ye sormuş:  -“Kaç türlü dost vardır? Sıralamış bilge: -“Bazı dostlar ekmek gibidir, su gibidir. Sen onları her gün ararsın. Bazı dostlar ilaç gibidir, sen onları gerekince ararsın. Bazı dostlar da hastalık gibidir. Onlar seni arar bulurlar. Bir tane daha eklemiş ünlü gazeteci Hasan Pulur:  -“Bazı dostlar da şemsiyeye benzer, demiş, yağmur yağınca ortadan kaybolurlar!.. SİZ NE KADAR VARSINIZ? Siyasilerden biri bir tımarhanenin yanından geçerken dışarıya doğru bakıp duran deliye sormuş -İçerdeki mevcudunuz ne kadar? Deli ona bakıp tanıyınca biraz düşünmüş: -Ben içerdeki mevcudu bilmiyorum; ama siz dışarda ne kadarsınız, demiş. İKİSİ DE DOĞRU SÖYLÜYOR İki siyasetçi her nedense aralarında geçinemiyorlarmış. Araları tamamen açıldığı için onları barıştırmak adına hatırı sayılır birine götürmüşler.  Birinci siyasetçi; - “Bu ahlaksız yok mu..” deyip adamın tüm ayıplarını ortaya döküp rezil/kepaze etmiş. Diğer siyasetçi de; -“Bu edepsiz, bu soysuz yok mu…” deyip ondan aşağı kalmamış.  Dinleyenler hatırlı adama dönüp:  -“Her iki tarafı da dinlediniz. Söyleyecekleriniz yok mu?” diye sormuşlar.  Adam gülümsemiş: -Her ikisi de doğru söylüyor, demiş. DİŞİ TAVŞAN Demirel cumhurbaşkanlığına aday olduğunda: - “Adamın biri derdi için büyücüye gitmiş. Büyücü muskasını yazmış, adama vermiş ve bir de öğütte bulunmuş: ‘Şimdi bu muskayı al, boynuna as ve bir de sakın dişi tavşanı aklına getirme. Derdin iyileşecek’ demiş.  Adam başını sallamış, - ‘Bu büyü tutmaz’ demiş.  ‘Neden?’ diye sormuş büyücü... ‘Sen şimdi böyle söyledin ya, artık dişi tavşan hiç aklımdan çıkmaz.’...” İKİ KOÇ KES Vicdanında bir sızlama hisseden politikacı, yaşlı bir adama fikir danışmış: - Ben halka 6 defa yalan söyledim baba, demiş. Bana günahımın affı için ne yapmamı tavsiye edersin? İhtiyar, soru üzerinde düşünmüş, sonunda şu cevabı vermiş: - İki koç kurban et, peşinden tövbeyi unutma, demiş. Politikacının yanındaki arkadaşı da fırsatı kaçırmadan sormuş: - Ben, beş kez yalan söyledim, bana ne tavsiye edersin? İhtiyarı bir düşünce almış, ama onun da çaresini bulmuş: - Bir defa daha yalan söyle. Altı olunca, sen de iki koç kesip tövbe edersin.
Ekleme Tarihi: 04 Mart 2024 - Pazartesi

SEÇİM FIKRALARI HEP TERSİNE GİDERDİ

SEÇİM FIKRALARI
HEP TERSİNE GİDERDİ
Yine bir seçim zamanı.
Zara yakınlarında seçime giren adaylardan biri Kızılırmak'tan geçerken suya düşmüş. 
Oradakiler hemen koşup parti başkanına söylemişler.
Başkan,
- "Bizim aday mı?" diye sormuş.
"Bilmiyoruz, adaylardan biri" demişler.
Başkan, 
-"Akıntıya doğru mu gidiyordu, tersine mi?" diye sormuş.
-"Akıntıya doğru."
Başkan,
- "Tamam anlaşıldı. Bizim aday olamaz. Çünkü bizimki hep tersine giderdi" demiş.
BAZI DOSTLAR
Politikacı bir ‘bilge’ye sormuş: 
-“Kaç türlü dost vardır?
Sıralamış bilge:
-“Bazı dostlar ekmek gibidir, su gibidir. Sen onları her gün ararsın. Bazı dostlar ilaç gibidir, sen onları gerekince ararsın. Bazı dostlar da hastalık gibidir. Onlar seni arar bulurlar.
Bir tane daha eklemiş ünlü gazeteci Hasan Pulur: 
-“Bazı dostlar da şemsiyeye benzer, demiş, yağmur yağınca ortadan kaybolurlar!..
SİZ NE KADAR VARSINIZ?
Siyasilerden biri bir tımarhanenin yanından geçerken dışarıya doğru bakıp duran deliye sormuş
-İçerdeki mevcudunuz ne kadar?
Deli ona bakıp tanıyınca biraz düşünmüş:
-Ben içerdeki mevcudu bilmiyorum; ama siz dışarda ne kadarsınız, demiş.
İKİSİ DE DOĞRU SÖYLÜYOR
İki siyasetçi her nedense aralarında geçinemiyorlarmış. Araları tamamen açıldığı için onları barıştırmak adına hatırı sayılır birine götürmüşler. 
Birinci siyasetçi;
- “Bu ahlaksız yok mu..” deyip adamın tüm ayıplarını ortaya döküp rezil/kepaze etmiş. Diğer siyasetçi de;
-“Bu edepsiz, bu soysuz yok mu…” deyip ondan aşağı kalmamış.
 Dinleyenler hatırlı adama dönüp: 
-“Her iki tarafı da dinlediniz. Söyleyecekleriniz yok mu?” diye sormuşlar. 
Adam gülümsemiş:
-Her ikisi de doğru söylüyor, demiş.
DİŞİ TAVŞAN
Demirel cumhurbaşkanlığına aday olduğunda:
- “Adamın biri derdi için büyücüye gitmiş. Büyücü muskasını yazmış, adama vermiş ve bir de öğütte bulunmuş: ‘Şimdi bu muskayı al, boynuna as ve bir de sakın dişi tavşanı aklına getirme. Derdin iyileşecek’ demiş.
 Adam başını sallamış,
- ‘Bu büyü tutmaz’ demiş.
 ‘Neden?’ diye sormuş büyücü... ‘Sen şimdi böyle söyledin ya, artık dişi tavşan hiç aklımdan çıkmaz.’...”
İKİ KOÇ KES
Vicdanında bir sızlama hisseden politikacı, yaşlı bir adama fikir danışmış:
- Ben halka 6 defa yalan söyledim baba, demiş. Bana günahımın affı için ne yapmamı tavsiye edersin?
İhtiyar, soru üzerinde düşünmüş, sonunda şu cevabı vermiş:
- İki koç kurban et, peşinden tövbeyi unutma, demiş.
Politikacının yanındaki arkadaşı da fırsatı kaçırmadan sormuş:
- Ben, beş kez yalan söyledim, bana ne tavsiye edersin?
İhtiyarı bir düşünce almış, ama onun da çaresini bulmuş:
- Bir defa daha yalan söyle. Altı olunca, sen de iki koç kesip tövbe edersin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.