Durali Doğan
Köşe Yazarı
Durali Doğan
b
 

TRAMPA

TRAMPA                   Maalesef siyasette, ticarette, sanatta velhasıl hayatta son pişmanlık fayda etmiyor.                                                                                        Meşhur Alçılı Şair Kasım Kazancıklıoğlu, şiirleri kadar nüktedanlığı ile de tanınan bir şairimizdi.                 Oğlu rahmetli Günaydın Kazancıklıoğlu ile hayattayken tanışırdık Son günlerini arzuhalcilik yaparak geçirdi.                 Şair Kasım'ın yazdığı şiirlerin her birinin ayrı bir hikayesi vardır. Ben günümüze mesaj dolu “Trampa' şiirinin hikayesinden bahsedeceğim.                 Şair Kasım, oğlu Günaydın* ı evlerinde ki doru donlu binek atları ile bir Perşembe sabahı erkenden Alcı'dan Köhne (Sorgun) pazarına gönderir. Günaydının bindiği at çok güzel bir rahvan yürüyüşlü mükemmel bir binek atıdır. Her asil atta olduğu gibi bu atın da bir huyu vardır. Binicisinin acemi olduğunu iyi bir at binicisi olmadığını anlarsa onu sırtına bindirmez . acemi binici bu ata binemez: ancak bindikten sonra ses etmez, düz ve hızlı rahvan yürüyüşle: at. keklik gibi kaydalar üzerinde ki süvarisini incitmeden taşır. Bunu bildikleri için Günaydın da henüz genç yaşta ve usta bir binici değil köydeki evlerinin çatal kapısı önündeki iri yüksek binek taşında Günaydın* ı ata bindirirler ve tembih ederler:     "Yolda Sorgun' a kadar attan inmeden git sonra binemezsin. Ismarıçları al ve birisi seni ata bindirsin inmeden köye kadar gel yoksa yaya kalırsın."                 Alcı'dan Sorgun a doğru yola çıkan Günaydın Karaburun' u ve Şahmuratlı'yı geçtikten sonra Hallm'in pınara gelince yaz sıcağına dayanamaz ve su içmek için attan inerek kana kana suyunu içer. Büyük öğüdünü tutmayanın hali budur: yeniden ata binmesi ne mümkün? Binemez : At yedeğinde kan ter içinde Sorgun pazarına gelir. Ata öyle garezlenmiştir ki hemen satmak ister satamaz, gözüne kestirdiği güçlü bir erkek eşek ile değiştirir. Başa baş trampa eder. Atı verir eşeği alır. Ismarıçları tamamlar ve köye döner.                 Günaydın iri bir eşeğin sırtında evin çatal kapısından geniş avluya girerken hayvan evi yadırgadığı (yabancı gördüğü) için var gücüyle anırmaya başlar. Gene her halde şiir yazmakta olan Kasım Bey pencereden bakar ki oğlu bir yadırgı eşeğin sırtında eşek avluyu evi anırtıyla dolduruyor.                 -"Oğlum hoş geldin bu eşek kimin bindiğin o güzel rahvan doru atımız nerede?" der..                 -"Baba o huylu atı bu eşekle değiştim hem de başabaş: bu eşek attan daha iyi işimizi görür." diye cevap veren Günaydına sen Şair Kasım ol da şiir yazma!                 İşte Trampa' şiiri böyle doğar. Hemen yakaladılar çıkar çıkmaz hampana Alçak eşek yanaşır alçak olan rampana  Doğrusu hayran oldum böyle bir trampana At verip eşek almak; kazanç mıdır kâr mıdır Böyle bir şey işittim bunun aslı var mıdır Tarlanda döküyorken her gün alın terini     Bir gün gelir anlarsın atsızlık kederini      Atan atla dolaştı cihanın her yerini                At verip eşek almak kazanç mıdır, kâr mıdır Böyle bir şey işittim bunun aslı var mıdır Gerçi eşek uslolur. at kadar tepip kapmaz        Gem istemez şahlanmaz zonguldar yoldan sapmaz Bazen yürük bir eşek at gününü aratmaz               At verip eşek almak kazanç mıdır, kar mıdır    Böyle bir şey işittim bunun aslı var mıdır Atın kişnemesinden eşek üstün ses verir         Bu sesten hoşlanana elbette heves verir           Bir ata iki eşek değişir herkes verir            Amma böyle başa baş değişmek bir kâr mıdır Hesabını bilmeyen senin gibi var mıdır Bir gun gelir bu eşek köprüye yanaşınca Kiritir adım atmaz ark görüp sırnaşınca    İşi o gün anlarsın atı dağı aşınca                  At verip eşek almak kazanç mıdır, kâr mıdır  Hesabını bilmeyen senin gibi var mıdır
Ekleme Tarihi: 15 Kasım 2021 - Pazartesi

TRAMPA

TRAMPA

 

                Maalesef siyasette, ticarette, sanatta velhasıl hayatta son pişmanlık fayda etmiyor.                                                                       

                Meşhur Alçılı Şair Kasım Kazancıklıoğlu, şiirleri kadar nüktedanlığı ile de tanınan bir şairimizdi.

                Oğlu rahmetli Günaydın Kazancıklıoğlu ile hayattayken tanışırdık Son günlerini arzuhalcilik yaparak geçirdi.

                Şair Kasım'ın yazdığı şiirlerin her birinin ayrı bir hikayesi vardır. Ben günümüze mesaj dolu “Trampa' şiirinin hikayesinden bahsedeceğim.

                Şair Kasım, oğlu Günaydın* ı evlerinde ki doru donlu binek atları ile bir Perşembe sabahı erkenden Alcı'dan Köhne (Sorgun) pazarına gönderir. Günaydının bindiği at çok güzel bir rahvan yürüyüşlü mükemmel bir binek atıdır. Her asil atta olduğu gibi bu atın da bir huyu vardır. Binicisinin acemi olduğunu iyi bir at binicisi olmadığını anlarsa onu sırtına bindirmez . acemi binici bu ata binemez: ancak bindikten sonra ses etmez, düz ve hızlı rahvan yürüyüşle: at. keklik gibi kaydalar üzerinde ki süvarisini incitmeden taşır. Bunu bildikleri için Günaydın da henüz genç yaşta ve usta bir binici değil köydeki evlerinin çatal kapısı önündeki iri yüksek binek taşında Günaydın* ı ata bindirirler ve tembih ederler:

    "Yolda Sorgun' a kadar attan inmeden git sonra binemezsin. Ismarıçları al ve birisi seni ata bindirsin inmeden köye kadar gel yoksa yaya kalırsın."

                Alcı'dan Sorgun a doğru yola çıkan Günaydın Karaburun' u ve Şahmuratlı'yı geçtikten sonra Hallm'in pınara gelince yaz sıcağına dayanamaz ve su içmek için attan inerek kana kana suyunu içer. Büyük öğüdünü tutmayanın hali budur: yeniden ata binmesi ne mümkün? Binemez : At yedeğinde kan ter içinde Sorgun pazarına gelir. Ata öyle garezlenmiştir ki hemen satmak ister satamaz, gözüne kestirdiği güçlü bir erkek eşek ile değiştirir. Başa baş trampa eder. Atı verir eşeği alır. Ismarıçları tamamlar ve köye döner.

                Günaydın iri bir eşeğin sırtında evin çatal kapısından geniş avluya girerken hayvan evi yadırgadığı (yabancı gördüğü) için var gücüyle anırmaya başlar. Gene her halde şiir yazmakta olan Kasım Bey pencereden bakar ki oğlu bir yadırgı eşeğin sırtında eşek avluyu evi anırtıyla dolduruyor.

                -"Oğlum hoş geldin bu eşek kimin bindiğin o güzel rahvan doru atımız nerede?" der..

                -"Baba o huylu atı bu eşekle değiştim hem de başabaş: bu eşek attan daha iyi işimizi görür." diye cevap veren Günaydına sen Şair Kasım ol da şiir yazma!

                İşte Trampa' şiiri böyle doğar.

Hemen yakaladılar çıkar çıkmaz hampana

Alçak eşek yanaşır alçak olan rampana

 Doğrusu hayran oldum böyle bir trampana

At verip eşek almak; kazanç mıdır kâr mıdır

Böyle bir şey işittim bunun aslı var mıdır

Tarlanda döküyorken her gün alın terini   

 Bir gün gelir anlarsın atsızlık kederini    

 Atan atla dolaştı cihanın her yerini              

 At verip eşek almak kazanç mıdır, kâr mıdır

Böyle bir şey işittim bunun aslı var mıdır

Gerçi eşek uslolur. at kadar tepip kapmaz       

Gem istemez şahlanmaz zonguldar yoldan sapmaz

Bazen yürük bir eşek at gününü aratmaz              

At verip eşek almak kazanç mıdır, kar mıdır  

 Böyle bir şey işittim bunun aslı var mıdır

Atın kişnemesinden eşek üstün ses verir       

 Bu sesten hoşlanana elbette heves verir          

Bir ata iki eşek değişir herkes verir          

 Amma böyle başa baş değişmek bir kâr mıdır

Hesabını bilmeyen senin gibi var mıdır

Bir gun gelir bu eşek köprüye yanaşınca

Kiritir adım atmaz ark görüp sırnaşınca  

 İşi o gün anlarsın atı dağı aşınca                

 At verip eşek almak kazanç mıdır, kâr mıdır

 Hesabını bilmeyen senin gibi var mıdır

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.