Durali Doğan
Köşe Yazarı
Durali Doğan
b
 

VATANDAŞ TÜRKÜLERİ SÖYLEYEN ŞAİR ABDURRAHİM KARAKOÇ-2

VATANDAŞ TÜRKÜLERİ SÖYLEYEN ŞAİR ABDURRAHİM KARAKOÇ-2 Eğitimci-Şair ve Yazar İhsan Kurt “Vatandaş Türküleri Söyleyen Şair” olarak tarif ettiği Abdurrahim Karakoç adlı kitabında;  Karakoç’la sağlığında yaptığı söyleşilere yer vermiş, ona olan muhabbeti ve dostluğundan da bahsetmiş. Karakoç çok büyük hevesle siyasete girip- çıktığı bir olmuş. Siyasetin kendine göre olmadığın görmüş. Karakoç;-Türkiye’de politika ikiyüzlülük anlamına gelir, der. Şiirinin birinde; “Bu sınırı kimler çizmiş gönlümeDar geliyor dar geliyor gardaşım.” Diyor. O kendi düşüncesine, hayallerine sınır çizilmesini istemiyor. Onun için de politika adamı olamamış. Abdurrahim Karakoç gibi isimler yaşadıkları dönemlerde bir adanmışlık içerisinde yaşarlardı” diyen İhsan Kurt, Karakoç’un “bir dava adamı olduğunu” vurgular.  “Ne sağda, ne solda ben Türk yaratılmışım, elhamdülillah Müslümanım”, der. Bu yolda da hiç mola vermez: Dicle- Fırat yoruldu, ben hiç mola vermedim Nice kırat yoruldu, ben hiç mola vermedim Hakim bey, Mebus bey, Tohtor bey gibi şiirleri toplumsal çelişkileri anlatan sorunları dile getiren şiirlerdir. Yazar, Karakoç’a bir gün “ unutmak istemediğiniz hatıralarınız nelerdir” diye sorduğunda O şu şiirle cevap verir: Gerçeğin yalandan en bariz farkı Uzağa atarsın, yakına düşer  Öyle anlar, öyle simalar var ki Unutmak istersin, aklına düşer. “Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe.  Toprak mı vefalı, yürek mi vefalı? Sevdiklerimi de, sevmediklerimi de kendi değer ölçüleri içerisinde hatırlamayı borç kabul ediyorum. ”Dünya malı, şan, şöhret umurunda bile olmayan Karakoç’un 100’ün üzerinde şiiri bestelenmiş, fakat o daha çok “Mihriban”la tanınmış bir şairdir. Kitapta yazar, Karakoç ile Osman Yüksel Serdengeçti’nin nasıl tanıştıklarını da, Karakoç’un ağzından şöyle anlatır: “Tanışmamız 1965 yılında oldu.  Resmimi görmeden, beni görmeden verdiğim selam üzerine yüzüme bakıp, düşünüp “ Karaoğlan, sen Abdurrahim Karakoç olmayasın ha” demişti.  Nasıl tanıdığını sorduğumda ise “ selam verişin, çehren bana bir başka geldi. Kim ola diye düşünürken şiirlerim aklıma geldi O şiirleri yazan bu olmalı” dedim. Tahminim doğru çıktı.” Demişti. Belki de gönül gözüyle bakmıştı.”
Ekleme Tarihi: 04 Ocak 2023 - Çarşamba

VATANDAŞ TÜRKÜLERİ SÖYLEYEN ŞAİR ABDURRAHİM KARAKOÇ-2

VATANDAŞ TÜRKÜLERİ SÖYLEYEN ŞAİR ABDURRAHİM KARAKOÇ-2
Eğitimci-Şair ve Yazar İhsan Kurt “Vatandaş Türküleri Söyleyen Şair” olarak tarif ettiği Abdurrahim Karakoç adlı kitabında; 
Karakoç’la sağlığında yaptığı söyleşilere yer vermiş, ona olan muhabbeti ve dostluğundan da bahsetmiş.
Karakoç çok büyük hevesle siyasete girip- çıktığı bir olmuş. Siyasetin kendine göre olmadığın görmüş. Karakoç;-Türkiye’de politika ikiyüzlülük anlamına gelir, der.
Şiirinin birinde; “Bu sınırı kimler çizmiş gönlümeDar geliyor dar geliyor gardaşım.” Diyor. O kendi düşüncesine, hayallerine sınır çizilmesini istemiyor. Onun için de politika adamı olamamış.
Abdurrahim Karakoç gibi isimler yaşadıkları dönemlerde bir adanmışlık içerisinde yaşarlardı” diyen İhsan Kurt, Karakoç’un “bir dava adamı olduğunu” vurgular. 
“Ne sağda, ne solda ben Türk yaratılmışım, elhamdülillah Müslümanım”, der. Bu yolda da hiç mola vermez:
Dicle- Fırat yoruldu, ben hiç mola vermedim Nice kırat yoruldu, ben hiç mola vermedim Hakim bey, Mebus bey, Tohtor bey gibi şiirleri toplumsal çelişkileri anlatan sorunları dile getiren şiirlerdir.
Yazar, Karakoç’a bir gün “ unutmak istemediğiniz hatıralarınız nelerdir” diye sorduğunda O şu şiirle cevap verir:
Gerçeğin yalandan en bariz farkı
Uzağa atarsın, yakına düşer 
Öyle anlar, öyle simalar var ki
Unutmak istersin, aklına düşer.
“Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe. 
Toprak mı vefalı, yürek mi vefalı?
Sevdiklerimi de, sevmediklerimi de kendi değer ölçüleri içerisinde hatırlamayı borç kabul ediyorum.
”Dünya malı, şan, şöhret umurunda bile olmayan Karakoç’un 100’ün üzerinde şiiri bestelenmiş, fakat o daha çok “Mihriban”la tanınmış bir şairdir.
Kitapta yazar, Karakoç ile Osman Yüksel Serdengeçti’nin nasıl tanıştıklarını da, Karakoç’un ağzından şöyle anlatır: “Tanışmamız 1965 yılında oldu. 
Resmimi görmeden, beni görmeden verdiğim selam üzerine yüzüme bakıp, düşünüp “ Karaoğlan, sen Abdurrahim Karakoç olmayasın ha” demişti. 
Nasıl tanıdığını sorduğumda ise “ selam verişin, çehren bana bir başka geldi. Kim ola diye düşünürken şiirlerim aklıma geldi O şiirleri yazan bu olmalı” dedim. Tahminim doğru çıktı.” Demişti. Belki de gönül gözüyle bakmıştı.”
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.